Değerli sektör mensupları, sevgili perdeciler; sektörümüzün ve sezonumuzun hareketli geçtiği şu günlerde, daha da hareketli geçmesi dileği ile, hepinize hayırlı işler, bol kazançlar diliyorum.
İşlerimizin yoğun olduğu şu günlerde, sadece para kazanmayı değil, ülke ekonomimizin gelişmesi içinde çaba sarfetmeliyiz. Bunun için her bir sektör mensubuna görev düşmektedir. Temelinde can suyu olan ve ne kadar hastalanırsa hastalansın tekrar toparlanarak ayağa kalkan sektörlerden biridir perdecilik…
Bu mesleği öldürmemek için neler yapmak lazım sorusuna hep birlikte cevaplar bulalım. Öncelikle bunun için, müşterilerimizin halinden anlamalı, ve de müşteri – satıcı sıfatından çıkmalıyız. Ekonomimizin gelişmesi adına ilk adım bu ve bunun gibi dışardan ufak gözüken, lakin; müşteri – satıcı adına büyük adımlar olmalıdır.. Ürünlerimize sektörün her alanında farketmeksizin, uygun fiyat standartı getirmeli ve daha seri üretimler yapmalıyız. Üretimde komşu ülkeler ve o ülkelerden de örnek teşkil edecek, uygulama ve davranışları kapmalıyız. Bunları örnek alarak ve bu örnekleri sergileyerek dünya ekonomi piyasasında büyük yer edinmeliyiz. Kısacası teknoloji sayesinde gelişmiş ülkelerin ticaret anlayışlarını ve üretim ağlarını hayatımıza katmalıyız.
Bunlar için; doğru ve seri üretimden şaşmamalı, sahte, çakma ürünlere piyasa ve sektörümüzde yer vermemeliyiz. Karşılıklı müşteri ilişkilerini özellikle toptan satışlarda iyi tutmalıyız.
Ekonomimizi geliştirmemize aracılık yapan ve ihracat yolu ile ülkemize sıcak para girişi sağlayan fuarlara sahip çıkmalıyız. Peki neden artık eskisi gibi fuarlar cazip olmaktan çıktı, niçin ziyaretçi sayısı düştü, yoksa artık iyi bir ev sahipliği yapamıyormuyuz? İnsan misafirinden bıkarmı?
Eski yıllarda fuarlarda metraj metraj mal satılırken; neden fuarlar gövde gösterisi arenası halini aldı? Fuarlara gösteriş için değil, gerçek satış için mal götürmeli ve işimizi ciddiye almalıyız. Fuarlarda sabit olarak aynı şehirlerde yer almakmı acaba diğer büyük şehirleri ötekileştiren…( Bu durumuda aranızda uzun uzun tartışın) Aslında fuarcılık önü açık uzun uzun tartışılacak bir yola girmiştir. Ülkemizin daha yakından tanınması bakımından her yıl büyük şehirlerimizde dönüşümlü olarak fuar organizasyonlarının düzenlenmesi de ülkeye rant sağlayacaktır..Ekim ayında Yeşilköy İstanbul’da düzenlenecek olan Home Tex Fuarı için haydi şimdiden kolları sıvayalım ve üzerimize düşen görevi yerine getirelim. Dünya’nın bizi gördüğü bu dev aynada, bizim kendimizi nasıl gördüğümüzün bir önemi yok. Daha profosyönel davranıp Dünya standartlarında fiyat istikrarı, kaliteli ürün ve her zaman bizi biz yapan misafirperverliğimiz ile harekete geçmeliyiz.…Haydi ihracatçı firmalar; her şeyi fuar organizasyoncunuzdan beklemeyin, sizde yurt dışı müşterilerinizi davet ederek, ülkemizde onlara keyifli günler geçireceği organizasyonlar düzenleyin, düzenleyin ki; kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyin…Bu fuarda bir adımda siz atın..Sizin için gelecek olan müşteriniz yan komşunuzun standınıda ziyaret edecek ve sektörün can suyunu güçlendirecektir. Oksijenimizi paylaştığımız bu güzel ülkede, yüreğimizide paylaşmak dileği ile…
Araştırmacı Yazar - Haber Editörü - Proğram Sunucusu:
