Çok Değerli Meslektaşlarım, Sevgili Sektör Çalışanları…
Ev tekstili ve mefruşat sektöründe uzun yıllar varolmam, tecrübe ve deneyimler kazanarak iş hayatında motivasyonumu yükseltmiştir. Motivasyonumun yüksek oluşu sebebi ile başarıyı yakalamış bir meslektaşınız olarak “Perde Satıcıları Haber Portalı’nın editörü Sayın Emel Benli’nin ricası üzerine deneyimlerimi sizler ile paylaşmak üzere köşemde yerimi aldım. Amacım birikimlerimi sizlere aktarırken; iş hayatınızda ki motivasyon derecenizi yükseltmeye çalışmak ve dönem dönem kıssalarım ile sizleri hisselendirmektir.
Bir kurumun en önemli öğesi insandır. İnsan öğesinden yola çıkacak olursak ne kadar mütekamil olursa olsun, araç – gereç ve ekipmanları işletecek olan da verimli bir şekilde ürün ve hizmet üretmeyi sağlayacak olan da yine insandır. İnsana yatırımın, her zaman ülkeye yatırım olduğunu unutmamak üzere tecrübelerimi yazılarıma dökmek istiyorum…Kurumlarda kıymetli elamanların uzun süre varlığını koruyabilmek adına, kurum yöneticilerine çok iş düşmekte ve onları kurumun birer ortağı olarak görmekte fayda vardır. Yolunuza bu düstür ile çıktığınız vakit saygınlığı ve kurumsal kimliğide beraberinizde sağlamış olursunuz. İş yerindeki huzurun en az evinizdeki huzurunuz kadar önemli olduğunu unutmamak ve yönetici kimliğiniz ile huzuru sağlamak ve çalışanlar arası denge köprüsünü kurmakta yine sizin başlıca görevlerinizden biridir. Eşit, fakat her zaman ast – üst kimliğe çalışanları alıştırmakta başarılı bir kurumun vizyonu olmalıdır. Aksi taktirde saygıyı yitirmiş bir kurum ne size, nede müşterilerine fayda sağlayamaz. Dolayısı ile elamanların uzun süre aynı iş yerinde çalışması, size fayda getireceği gibi, onlarada fayda sağlayacaktır. Önemli olan alt yapıyı oluştururken, onların motivasyonlarını en üst düzeye çıkartmaktır. Özellikle bu konu ile ilgili ülkemizde Avrupa’yı ve Amerika’yı örnek aldığımız varsayılırsa, kalifikasyon standartları hala uluslararsı olmayıp; bu konuda kurumların kendilerine has ekolleri ve sistemleri “başarılarını” dünyaya aralamıştır. İşte bu özelliklerimiz ile 1940’lı yıllarda toplu iğne konusunda dahi bizim dışarıya bağımlı oluşumuz, 2000’li yıllarda ise ihracat ile ülkemizin kişi başına düşen istihtamını yüzdelik oranlar ile zirveye taşıdığımız bir gerçektir. Sebze ve meyvede, giyim tekstili ve ev tekstilinde, çelik – demir sektöründe ve hatta aklınıza gelebilecek her türlü tarımdan tutunda bir milletin ihtiyacı olabilecek her konuda ihracaatımız yüksektir. Müslüman ülkeler kimliği arasında bu konuda başarılı olmamız bizi ülkece Avrupai kimliğe daha da yakınlaştırmaktadır. Doğru teşhis, doğru tedaviyi saptamanın birinci kuralı ise, o zaman vukuyu bulduracak olan yine insandır. Bu duruma tepeden kuşbakışı baktığımızı varsayarsak; iş ekipmanı tamda bu manada yeterli olmak ile birlikte çalışanlar arası uyumu sağlamak ve hastayı evine mutlu göndermekte bir yöneticinin hazırladığı zeminle alakalıdır. Tekrar hatırlayacak olursak özet ile;
1) Deneyimli bir yönetici
2) Kaliteli ekipmanlar
3) Tecrübeli ve doğru yönlendirilmiş elamanlar
4) Ast ve üst farkındalığı ile elamanların birbirlerine olan saygısı
5) Müşterinin doğru algılanmış teşhisi ve tedaviye götürecek olan yolun doğru izlenimi
6)Bütün bunları sağlayacak motivasyon
7) Firmanın ciddi anlamda sermayesi
8) Sık sık düzenlenen görev dağılım toplantıları
9) Üst seviyede rakipleri geride bırakacak kaliteli ham madde
Bir yöneticinin başarısı müşteri fortföyü ve şirketin iş yapma gücünün yüksek motivasyonu ile zaten paralel olup; o şirketin ülke çapında markalaşması ile aynı doğrultudadır. Unutmayın ki; zaten marka olmak yukarıda saydığım tüm vasıflara sahip ve donanımlı olmak demektir. Tecrübelerimi zaman zaman siz değerli meslektaşlarım ile paylaşmaktam mutlu olacağımı bildirir hepinize hayırlı işler temennisi ile saygılarımı sunarım.
Hasan ERBASAN
Perdesen Davillo Kurucusu
www.davillo.com.tr